Hicri 1443 Yılı Arbain Ziyaretinin Kapanış Bildirisi
Allah’ın Adıyla
Hicri 1443 Yılı Arbain Ziyaretinin Kapanış Bildirisi
“Bizi bu nimete kavuşturan Allah’a hamdolsun! Allah bize bahşetmeseydi biz kendiliğimizden elde edemezdik. Hakikaten rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler.”[1]
Hüseyin’e selam olsun, Ali b. Hüseyin’e selam olsun, Ebufazl-i Abbas’a selam olsun, Hüseyin’in evlatlarına selam olsun, Hüseyin için ellerinden geleni yapan Ashabına selam olsun, Allah’ın rahmet ve bereketi üzerlerine olsun!
Bu yıl ve her yıl Hüseyin'in (a.s) yoluna âşık olan milyonlarca Müslüman, adalet, mutluluk, barış, sevgi ve kardeşlik mesajını tüm insanlığa tebliğ ederek adaletsizliği, esareti, kibri ve tekelleşmeyi reddeden Hüseyin (a.s) için toplanıyorlar. Böylece tüm insani asil ilkeleri ifade eden ve binlerce kilometrelik mesafeye ulaşan bu milyonluk gösteriye iştirak ediyorlar.
Bizler Irak'ta tüm bu ücretsiz hizmetleri günlerce on milyondan fazla ziyaretçiye sunduğumuzda, hiç kimseye bir minnette bulunmuyor ve bunu kimseden bir karşılık veya bir teşekkür beklentisiyle yapmıyoruz. Bilakis, biz bunu bir yükümlülük ve Rahmân olan Yüce Allah'a bir şükrün ifası olarak görüyoruz, çünkü O, bu güzel memleketimizi büyük velilerinin yurdu ve bizi de bu güzel memleketin halkı olarak seçti. Bizi bu nimete lâyık kılan şeylerle ziyaretçilerini şereflendirmek, Vadedilen İmam Mehdi'nin (ruhumuz ona feda olsun) bu mübarek topraklarda tesis edeceği ilahî adalet düzenini benimseyerek kuracağı devletin başkenti yapmak ve buradan başlayarak tüm dünyayı güvenlik, barış ve mutlulukla doldurmak için seçti.
Kuşkusuz muhaliflerimiz, bu kutsal ritüelin büyüklüğünü ve tüm insanlık üzerindeki nimetlerini geçmişte, şimdi ve gelecekte idrak edecek basirete sahip olmadıkları için, bizi bu yolla kötülemeye ve bu konuda şek ve şüpheler ortaya atmaya çalışırlar. Ama tüm bunlara rağmen bizim bu vesileyle yüce Allah’ın ayette de buyurduğu gibi Ehlibeyt’in (a.s) sevgisini izhar etmemiz bize yeter. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
De ki: “Sizden akrabalık sevgisinden başka bir karşılık istemiyorum.”[2]
Aynı şekilde birçok insanın hak yoluna hidayetine vesile olması şehitlerin, sıddıkların ve salihlerin geçmişte biat ettikleri gibi biat etmemize imkân vermesi bize yeter.
Onlar, bizden bu kutsal ritüellerin hakkaniyetini ispatlayacak mucizeler göstermemizi talep ediyorlar. Doğrusu akıl sahipleri için ne kadar da mucize var! Katılımcıların tüm özveri, samimiyet ve fedakarlıkla ortaya koydukları bu asil ve yüksek ahlak bu mucizelerden biridir. Özellikle de materyalizme dalmış günümüz dünyasında bunların bir benzeri yoktur. Ama ben dikkatlerini bu mucizelerden sadece birine çekmek istiyorum. O da günlerce adeta birbirlerine yapışık yürüyen ve bu mahşeri kalabalıkta bir araya gelen on milyondan fazla ziyaretçiden oluşan bu tören sırasında ziyaretçilerin yolu boyunca belli aralıklarla kurulan sağlık merkezleri ve ekipleri Korona virüsle alakalı herhangi bir teyit edilmiş enfeksiyon vakasını kaydetmemiş olmaları!
Aynı zamanda bu merasimlerden önce Irak’ın tüm şehirlerinde on binden fazla olan vaka sayısı, merasim günlerinde iki bine inmiştir. Halbuki İngiltere nüfusunun yarısından fazlasının aşı olmasına rağmen, geçen temmuz ayında Londra Stadyumu'da korona nedeniyle uygulanan kısıtlamaların kaldırılmasına karar verilen günü Özgürlük Günü olarak belirleyip bir eğlence programı düzenlendi. On binlerce kişi bu programa katılınca, program vaka sayısında günde elli bini aşan eşi görülmemiş bir artışa neden olmuştu.
Tabi ki bu sözlerim, yetkili merciler tarafından alınan herhangi bir tedbiri ihlal etme çağrısı içermemekte, sadece yaşanmış bir gerçeğin altını çizmektir.
İlâhi ritüellerin, dinin ikamesinde ve imanın insanların kalplerinde yer etmesinde büyük rolü vardır. Doğrusu eğer insanlar bunlardan uzaklaşırsa yüce Allah'ın yol gösteren peygamberlerinin öğretilerinden uzaklaşan diğer milletlerin başına gelenler gibi, bu insanların da ilk cehaletlerine geri dönmeleri dışında, bir şey tasavvur edemiyoruz.
Allah'tan üzerimizdeki nimetini daim kılmasını, sevgili Irak'ımızı ve bütün İslam memleketlerini düşmanların tuzaklarından, şer ve hilelerinden korumasını ve bizleri hak yolunda sabit kılmasını niyaz ederiz. Çünkü O, nimetlerin velisidir.
Muhammed Yakubî
Necef-i Eşref
20 Sefer 1443
28.09.2021
[1]. Araf, 43.
[2]. Şura, 23.