Mümin kimse, dua ve ibadetlerinin kabulü için Kadir gecesini aramada ısrarcı davranmalıdır. Eğer herhangi bir amelde bıkkınlık ve tembellik hissederse hemen başka bir amele yönelmeli ve ibadetlerini çeşitlendirmelidir. Zira bu tür gecelerde yapılması tavsiye edilen ameller çoktur ve çeşitlidir. Zaten bu kadar çeşitli olmalarının hedeflerinden bir tanesi de tembelliğe, bıkkınlığa ve argınlığa engel olma ve ibadet etmedeki canlılığı korumadır. Böylece her kişiye kendisine uygun olanı seçme ve maddi ve manevi amellerle kendisini harekete geçirme fırsatı verilmektedir. Yüce Allah azze ve celleye isyan etmekten sakınmak ve itaatine girmek suretiyle Kadir gecesi öncesinde Kadir gecesine hazırlanılmalıdır. Bu hazırlığın bir biçimi de, belirlendiği üzere ve Ramazan ayının son on gününe denk gelmediği için Kadir gecesi olma ihtimali olmayan on dokuzuncu günden itibaren bu gecede var olan amellerin yapılmasıdır. Her ne kadar Kadir gecesi olmasa da mümin kişinin Kadir gecesinde başarılı bir performans sağlaması hedefiyle on dokuzuncu gece de bu silsileden sayılmıştır. Bu geceyi hafife alan kişi, yüce Allah azze ve cellenin kendi fazlı ve keremiyle onu başarıya ulaştırması haricinde belki de Kadir gecesinin bir kısım faziletlerinden mahrum kalabilir.