Günümüz Cahiliyeti
Günümüz Cahiliyeti
İnsanlık bugün, Kur'an'ın cehalet kavramına verdiği anlama göre; İslam güneşinin doğuşuyla sona eren bir dönem olmadığı aksine, Yüce Allah’ın yasalarından yüz çevrilince ümmetin içine düşeceği ve toplumun kendisine geri döneceği sosyal bir durum olması hasebiyle yeni bir cehalet dönemini – her ne kadar bazıları İslam derse de – yaşamaktadır: [أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ حُكْماً لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ] Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah’ınkinden daha güzeldir?[1] Kur’an-ı Kerim bu duruma işaret etmiş ve şöyle buyurmuştur: [وَلا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الأُولَى] Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın.[2] Sanki insanlığın bugünkü talihsizliğinin, sefaletinin ve şakavetinin yaşanacağı ikinci bir cahiliye döneminin varlığına dair bir uyarı yapmaktadır.
Aksine, bugünkü cahiliyet, tüm eski cehaletlerin dezavantjlarını birleştirmiştir; güçlü, zayıf olanı yemekte, eşcinselliğe ve erkekler arası evliliğe izin verilerek resmi bir yasayla koruma altına alınarak yürürlüğe konulmakta, zina, nahoş kokusu, hayvani barbarlığı, AIDS ve benzeri ölümcül hastalıklarıyla dünyanın her yerine yayılmış bulunmakta, terazide hile yapma, yalnızca bireyler düzeyinde değil, aynı zamanda uluslararası düzeyinde de her yere yayılmış, terim olarak (çifte standart) diye adlandırılan insan toplumları arasındaki ilişkilerde eşitlik kalmamış, yüce Allah değil de hahamlar, keşişler, birbirlerine kötü söz ve kibir söylemini fısıldayan insi ve cinni şeytanlar gibi sapkınlık öncüleri ilah olarak görülmekte, böylece Allah’ın helallerini haram ve haramları helal kılınmaktadır. Yüce Allah dışında ibadet edilen tanrılar, artık sadece taş heykellerden yapılanlarla sınırlı kalmamış, bilakis şeytani zihinler sürekli olarak daha fazlasını yontmakta, insi ve cinni şeytanlar, birbirlerine kibir ve aldatma söylemlerini fısıldamakta ve insanları yüce Allah’ın dosdoğru yolundan alıkoymaya çabalamaktadır.
[لأَقْعُدَنَّ لَهُمْ صِرَاطَكَ الْمُسْتَقِيمَ، ثُمَّ لآتِيَنَّهُم مِّن بَيْنِ أَيْدِيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ أَيْمَانِهِمْ وَعَن شَمَآئِلِهِمْ وَلاَ تَجِدُ أَكْثَرَهُمْ شَاكِرِينَ]
Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım. Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.”[3]
[وَلاَ تَقْعُدُواْ بِكُلِّ صِرَاطٍ تُوعِدُونَ وَتَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِهِ وَتَبْغُونَهَا عِوَجاً]
“Bir de, tehdit ederek Allah’ın yolundan O’na iman edenleri çevirmek, Allah’ın yolunu eğri ve çelişkili göstermek üzere her yol üstüne oturmayın.[4]
Yüce Allah’a inananları O’nun yolundan sapıtmaya, o yolu eğri gösterek insanları selim fıtrattan uzaklaştırmaya çalışanlardan tutun, ayartma ve tuzak kurarak saptırmaya yeminli ahlaki, toplumsal ve diğer bütün insani değerleri yok etmekten başka işi olmayan sanatçılara, salyaların akıtıldığı ekonomik borsalara kadar bir çok kişi, kurum ve kuruluş ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Bunların hepsi hem günümüz cahiliyesinin hem de her zaman ve mekanda meydana çıkacak tüm cahiliye dönemlerinin özellikleri ve işaretleridir. İşte bu kavram, anlaşılması ve kavranılması gereken Kur'ani kavramlardan biridir.
Daha fazla açıklığa kavuşturmak için, ilk cahiliye döneminin inanç ve uygulamaları ile günümüzde yaşadığımız cahiliye döneminin inanç ve uygulamaları arasında bir karşılaştırma yapmak istiyoruz. Yapacağımız bu açıklamanın birkaç hedefi bulunmaktadır:
1- Kur'an kavramlarını ve terimlerini gözden geçirmek, Kur'an'ın istediği anlamların çıkarımlarını yapmak ve Kur'an'ı ihmal etmenin, Kur’an referans gösterilmeden zihni pratiklerin devreye sokulması sonucunda üzerinde biriken tozları gidermek.
2- Kur'an'a olan ihtiyacı anlamak. İnsanlığın, ilkel cahiliye dönemine tekrardan dönüş yaptığını anladığımızda Kur’an’ın, insanlığın elinden tutarak onu hakiki İslam’a doğru döndürmede yeniden devreye sokulmasına olan ihtiyacı da anlamamız zorunlu hale gelir.
3- İmam Mehdi (canlarımız ona feda olsun) düşüncesinin güçlendirilmesi ve ona dair ilmi-bilimsel kanıtların oluşturulması. Çünkü insanlık ilk cahiliye dönemine geri dönünce, Kur'an, tek başına kurtarıcı rolünü yerine getirmek için yeterli olmayacak, bilakis Allah Resulü’nün (s.a.a) yaptığı gibi, peygamberlik sonlandığı için peygamber olmasa da bunu sahada pratize edecek bir öncünün meydana çıkması gerekmektedir. Söz konusu bu nitelikler ise Hüccet b. Hasan (canlarımız ona feda olsun) dışında hiç kimsede bir araya gelemez. İşte, onun zuhurunu gösteren haberciler bir bir meydana çıkmakta ve vaat edilen günü yaklaşmaktadır.[5] Konuyla ilgili geniş açıklama, O’na (canlarımız ona feda olsun) ayırdığımız konuda yapılacaktır.
[1]. Maide, 50.
[2]. Ahzap, 33.
[3]. A’raf, 16-17.
[4]. A’raf, 86.
[5]. Bundan dolayı da kendisi ile ilgili gelen haberlerde, yeni bir İslam ve yeni bir Kur’an’la ortaya çıkacağı ifade edilmektedir. Bu, bu gibi haberlerin direk anlamlarının gerçekleşeceği anlamına gelmez, zira İmam Mehdi (a.f), İslam dairesinin dışına çıkmayacak ve Ceddinin (s.a.a) getirdiği Kur’an’dan yüz çevirmeyecektir. Bilaksi bu haberlerin anlatmaya çalıştıkları İmam Mehdi’nin (a.f), Kur’an’ın üzerinde birikmiş tozları silkeleyeceği, yılların getirdiği yosunları izale edeceği ve onu yeniden hayatın merkezine oturtacağıdır.