Aziz
Aziz
Yani, O’na ulaşmak zordur, zira gizli/mahfuz bir kitaptadır ve O’nun korunan yüce hakikatleri, Levh-i Mahfuz’da korunur. Göz önünde olup okunan bu sözler ise, sadece var olan o aşkın anlamların, madde ve materyalle ünsiyet bulmuş, o hakikatlere ulaşabilecek kadar yükselemeyen beşer zihnine yakınlaştırmak için ortaya konan örneklerden ibarettir. Evet, O’na ancak yüce Allah’ın kendilerinden her türlü kötülüğü uzaklaştırdığı ve tam bir temizlikle pak kıldığı tertemiz olanlar ulaşabilir, varabilir ve farkına varabilirler. İşte bunlar Muhammed’in Ehlibeyti’ (a.s)dir. Müminlerinin Emiri’nin (a.s) şöyle buyurduğunu duymuşsundur: إننا لا نملك علماً أكثر من فهم لهذا الكتاب “Bu kitaptan (Kur’an) anlaşılanın dışında herhangi bir ilme sahip değiliz.” O azizdir demek, ona eşdeğer olacabilecek bir şey yoktur demektir ve doğrusu da budur. Çünkü O, ayette ifade edilen (O’nun benzeri hiçbir şey yoktur)un kelamıdır.[1] O azizdir yani ona kötülük ulaşamaz ve bulaşamaz. Yani Ayet-i Şerifede beyan edildiği üzere: [إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ] Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.[2] O azizdir yani, kahir, galip ve üstündür, çünkü O yüce Allah’ın kelimesidir. Allah’ın kelimesi en üstündür, o yükselir ve hiçbir şey ona üstün gelemez. Konum itibariyle sürekli olarak kullar ve onların yaşamları üzerinde güçlü bir egemenliğe ve hakimiyete sahiptir. O azizdir yani, matlup ve istenilendir. Zira denir ki; her varlık, malül/sonuçtur ve her yitirilen de matluptur. Dolayısıyla bu Kitap, yüce Allah tebareke ve tealaya ulaşmayı dileyen herkesin matlubu ve mahbubudur.
[1]. Şura, 11.
[2]. Hicr, 9.