KATRİNA KASIRGASININ VERDİĞİ DERS VE İBRETLER

Amerika Birleşik Devletleri'nin Güneydoğusunda bulunan üç şehir, 29 Ağustos 2005 Pazartesi gününden itibaren yıkıcı Katrina kasırgasının etkisi altında olduğu, 100 milyar dolar olarak tahmin edilen çok büyük can ve mal kaybı yaşandığı ifade edilmektedir. En büyük endişe ise, cesetlerin bozulması nedeniyle özellikle Orleans ve Arizona şehirleri başta olmak üzere şehirleri etkisi altına alacak olan su kirlenmeleri sonucunda ortaya çıkacak hastalık ve salgınlardır. Kasırganın etkili olduğu yerlere temel hizmetlerin yapılamadığı da ifade edilmektedir. Şüphesiz kurbanların başına gelenlerden dolayı acı çektik. Özellikle de başka şehirlere taşınmak için gerekli olan masrafları karşılayacak bir geliri bulunmayan veya onlara sığınıp kendilerini barındıracak akrabaları olmayan ya da sahip olduğu tek evini kaybetme korkusuyla evlerini terk etmeyen siyahi ve fakir insanlara daha çok üzüldük. Tabi zengin ve konforlu bir hayat sürdürenler ise hayatta kalmak için birden fazla yol buldular. Amerika Birleşik Devletleri'ne vuran en büyük kasırga olarak tanımlanan bu olay, öğrenmemiz için bize birçok ders ve ibretler verdi. Dolayısyla bu kasırga bize:

1-  Dünyadaki tek süper güç olduğunu iddia eden, hakimiyetini, hakikat, adalet ve ilkeler doğrultusunda değil de, silah zoruyla sürdürmeye çalışan müstekbir ülkelerin ne kadar güçsüz olduklarını ve Yüce Allah’ın şu buyruğunun bire bir masadıkları olduklarını göstermiştir: مَثَلُ الذينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللهِ أوْلِيَاءَ كَمَثَلِ العَنكبُوتِ اتَّخَذَتْ بَـيتاً وإنَّ أوهَنَ البُيوتِ لَبيتُ العَنكبوتِ لَو كانُوا يَعلَمُون Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi! (Ankebut/41). Ama görüldüğü gibi önceden bilmesine rağmen kasırga ile baş edemiyor. Çünkü  kasırga oraya ulaşıncaya kadar yolda birden fazla ülkeyi vurdu, ancak yine de bu büyük yıkıma ve ABD'nin aşağılanarak itibarını yerle bir eden ciddi yankılara neden oldu.

2- ABD liderlerinin belirtilen niteliklere ve değere sahip olmadıklarını ortaya koymuştur. Çünkü yapılan araştırmalar ABD idaresinin kasırganın neden olacağı zararın büyüklüğünü bildiklerini ve buna şaşırmadıklarını ifade ediyor. Ancak onlar, felaketten etkilenecek olan ABD vatandaşlarının - çoğu siyahi ve savunmasız yoksullar oldukları için - felaketten korunmayı hak etmediklerini ve devletin bunun için gerekli fonları olmadığını düşünmüşler.  Doğrusu bu durum, Batı medeniyetinin en gelişmiş modeli olan ABD’nin değer ve normlarının ve onun üstün modeliteliğinin tehlike de olduğunu en belirgin göstergesidir.

3- ABD’nin zayıf sosyal yapısına ve Amerikan toplumunun parçalanmış dokusuna işaret etmektedir. Zira kasırganın meydana gelmesi, onun ABD rejimde meydana getirdiği kaos ve kriz bölgelerinde devlet otoritesinin zayıflamasıyla birlikte hırsızlık ve cinayet çeteleri ortaya çıkarak beyazlarla siyahlar arasındaki eski hesaplar görülmeye, siyahiler, beyazların kendilerini ezdiklerini, yoksul bıraktıklarını ve her şeyden mahrum ettiklerini yüksek sesle dile getirmeye başladı. Mevcut durum öyle büyüdü ki devlet, söz konusu bölgelere takviye güçler sevk etti ve gerektiğinde ateş etme izni verdi.

Bu yazı Miladi 11 Eylül 2005 tarihine denk gelen 11 Şaban 1426'da yayınlanan Sadıkin Dergisinin 31. sayının ilk sayfasında yayınlanmıştır.